top of page

Nike’ın “So Do It” Kampanyası: Ebrar Karakurt ile Cesaretin, Kimliğin ve Kazanmanın Hikâyesi

Güncelleme tarihi: 29 May




ree

Markaların iletişim kampanyaları yalnızca ürün tanıtımı değil, aynı zamanda kültürel pozisyonlanma, değer savunusu ve toplumsal sorumluluk alanlarıdır. Bu açıdan bakıldığında, Nike’ın “So Do It” kampanyası, sadece bir reklam stratejisi değil; kadınlara, öteki sayılanlara ve fazlalıklarıyla gurur duyanlara yönelik küresel bir dayanışma çağrısı.


Küresel Bir Duruşun Yeni Anlamı: “So Do It”

Nike, “Just Do It” mottosuyla yıllardır bireysel mücadeleleri yücelten bir marka dili oluşturdu. Ancak 2025 itibarıyla bu dil, yeni bir dönemece giriyor. “So Do It” sloganı, özellikle kadın sporculara yöneltilen “fazla hırslı”, “fazla agresif”, “fazla duygusal” gibi klişelere karşı bir karşı söylem geliştiriyor. Bu kampanya; Caitlin Clark, Sha’Carri Richardson, Sabrina Ionescu ve A’ja Wilson gibi isimlerle güçlenirken, anlatısını yalnızca spor üzerinden değil, kimlik, duruş ve cesaret üzerinden kuruyor.


Türkiye Ayağı: Ebrar Karakurt’un Hikâyesi

Kampanyanın Türkiye ayağında yer alan Ebrar Karakurt, yalnızca başarılı bir voleybolcu değil, aynı zamanda kendi kimliğiyle var olma mücadelesi veren güçlü bir figür. Cinsel yönelimi nedeniyle uzun süredir çeşitli homofobik saldırılara maruz kalan Ebrar, tüm bu baskılara rağmen filtresiz, sahici ve coşkulu bir kimlikle var olmaya devam ediyor.


Nike’ın Türkiye’de afişlerde kullandığı mesaj oldukça çarpıcı:

“Fazla mı geldim? Vah vah!”

Bu slogan, toplumun kadınlara biçtiği “fazlalık” etiketlerine karşı ironik bir başkaldırı niteliği taşıyor. Kampanya burada sadece Ebrar’ın sporcu kimliğine değil, onun toplumsal bir sembol oluşuna da referans veriyor.


Kampanya Stratejisi: Duygusal Dayanışma + Kültürel Konumlanma

Nike, bu kampanyayla bir kez daha ürünün değil değerlerin ön planda olduğu bir iletişim yürütüyor. Marka, sadece spor malzemesi satmakla kalmıyor; kadınların kendi kimlikleriyle sahada ve hayatta var olma mücadelesine ses veriyor. Bu da markanın yalnızca fonksiyonel değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir aktör olarak konumlanmasına hizmet ediyor.



Zamanlama ve Saha Yansıması

Kampanya, FIVB Kadınlar Voleybol Milletler Ligi’nin yaklaşan maçlarıyla da stratejik olarak örtüşüyor. 18 Haziran’da Türkiye ve Dominik Cumhuriyeti arasında oynanacak karşılaşma, sadece sportif değil, sembolik bir sahne olacak. Ay-yıldızlı formasıyla sahada olacak Ebrar, bu kez sadece sayı değil, bir mesaj da taşıyor olacak: “Kazanamazsın diyorlar. O zaman kazan!”



Simgesel Bir Dönüş: Ebrar’ın Türkiye’ye Dönüşü

Dört yılın ardından Rusya’daki Lokomotiv Kaliningrad’dan ayrılarak Türkiye’ye dönmeye hazırlanan Ebrar Karakurt için bu kampanya bir rastlantı değil. Yeni bir sayfa, yeni bir dönem ve belki de daha yüksek sesle söylenen bir hakikat. Nike’ın mesajıyla birleşen bu dönüş, yalnızca kariyer değil; toplumsal konumlanma açısından da güçlü bir metafor oluşturuyor.



 
 
 

Yorumlar


Bazen Haber Bültenleri Gönderiyorum

© 2025 by Gökhan Korkmaz. Basic Studio tarafından destekleniyor ve güvenli hale getiriliyor.

bottom of page